30 Ağustos 2014

Köln Dom Katedrali ve Lüksemburg (Tatil Bölüm 2)




Lüksemburg'a geçerken Köln'de Dom Katedrali'ni görmek için mola verdik.

Dom Katedrali Unesco Dünya Mirasları listesinde. 1248'de yapımına başlanmış.632 yıl sürmüş ve 1880 de ibadete açılmış.Kuzey Avrupa'nın en büyük ibadethanesi,Almanya'nın 2. ,dünyanın 3.büyük kilisesiymiş.

Katedrali gezdikten sonra biraz karnımızı doyuralım dedik ve bizim bildiğimiz patates kızartması-Almanların deyimiyle pommes- yedik.Bizim patatesler güzel,onlarınki bizden güzel :) Amsterdam'da da çok güzeldi.Orada da yedim!!Gelsin kilolar :)
Patatesleri eritmek lazım.Biraz şehir merkezinde gezindik,sonra Ren nehri kıyısına doğru yürüdük.Meğer orada Aşk Köprüsü Hohenzoller varmış.Aşıklar, aşklarını sonsuzluğa taşımak için köprüye kilitleri takıp anahtarını da Ren nehrine atıyorlarmış.

Köln'den Lüksemburg Büyük Dukalığı'na geçtik.Burası da Unesco Dünya Mirasları listesinde.Lüksemburg'un kelime anlamını çok sevdim.Işıklı Ülke :) Yukarıdaki anıt Lüksemburg için ölen askerlerin anısına yapılmış.



Şehir Petrusse vadinin iki yakasına kurulmuş.Vadinin tabanından Petrusse ve Alzette nehirleri geçiyor.Şehre 2 katlı diyebiliriz :)Biz aşağıya yürümeden asansörle indik.Yürüyerek de çıktık :)

Lüksemburg küçücük(İstanbuldan bile küçük) bir ülke,ama dünyanın en zengin ülkelerinden.Lüksemburg'da çalışanlarda ilginçmiş.Çünküm komşu ülkelerde yaşayıp her gün lüksemburg'a gelip giden bir nüfus varmış.Yani maaşlar yüksek ammaa,ev kiraları da öyle..

Biz saat akşamüstü 6'dan sonra Lüksemburg'a vardık.Bu zenginlikten olsa gerek 6'dan sonra dükkanlar bile kapatıyormuş.Sokaklarda çok az insan vardı.Kapalı dükkanların vitrinlerine baktık bizde :) Bu dükkanda kapalıydı,ama bibloları çok güzeldi.Gerçi açık olsa da farketmezdi..

İşte böyleee...Lüksemburg gezimizde burada bittiiiii :)

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.



28 Ağustos 2014

Amsterdam (Tatil Bölüm 1)


Bu yaz tatile turla gidelim dedik ve Benelüx-Paris turlarından birine katıldık.Uçaktan inince tatilin soğuk geçeceği belli oldu..Hava durumunu kontrol etmiştim ama bu kadar üşüyeceğimi tahmin etmemiştim.Tek bir hırkayla bir haftayı geçirdim :)

Amsterdam'da otobüsle şehir turu yapmak bile orayı sevmeme yetti.İlk Dam Meydanı...Meydan 13.yy.da Amstel nehrinin etrafına set kurarak denizin taşmasını ve yapılara insanlara zarar vermesini engellemek için yapılmış.Royal Palace 17.yy.da Belediye Binası olarak inşa edilmiş.Karşısındaki National Monument(Ulusal Anıt) 1956'da II.Dünya Savaşı kurbanları anısına yapılmış.Burayı dinlenme noktası olarak kullanıyorlar(mola vermek için ideal :) )


Amsterdam 'a özgürlükler şehri denmesi doğal..Bildiğiniz gibi Hollanda,2001'de eşcinsel evliliklerin yasallaştıran ilk dünya ülkesi oldu.

Fuhuşta yasal...Red Light District'de...Burada fotoğraf çekmek yasak.Nasıl anlatsam burayııı :) Küçük küçük vitrini olan dükkanlarda kadınlar duruma uygun görüntüleriyle dans falan ediyorlar,bekleşiyorlar.Bazılarının perdeleri kapalı,kırmızı ışık yanıyor yani meşgulüm demek :)

Kanal turu yapmaktansa biz yürümeyi tercih ettik.Amsterdam kanallar şehri,binden fazla köprüsü varmış.Evler kanal çevresinde küçük küçük..Cephelerinin küçük olma nedeni yüksek vergilermiş.Bir de arabadan çok bisiklet var.İnternetten okuduğuma göre nüfus 750 bin,bisiklet sayısı 800 binmiş.Bisiklet yolunda yayadan da hoşlanmıyorlar,çok hızlılar :)

Yüzen evlere ne demeli :) Çok güzel göründükleri kesin..Adamlar kendilerine bahçe bile yapmış :)

İlk gün böyle bitti..İkinci gün şehrin kültürel yanı :)

Van Gogh Müzesine gitmek için erkenden Schipol Havaalanından trene bindik.Amsterdam Centraal Merkez tren istasyonu 1889'da açılmış.Günlük 250 bin kişi kapasitesi varmış.Burası da tarihi yani :)

Şehrin kalabalıklığına karşın sakin bir ara sokak..Ve her yer yine bisiklet.Bisikletçi dükkanı gibi :)

Uzun bir kuyruktan sonra Van Gogh..Burada Van Gogh'un 200 resmi,500 çizimi var.İçinde başka ressamlara ait resimlerde bulunmakta.Rijksmuseum da çok yakın ama biz orayı gezmedik.Önünden geçerken bir foto çekmeden olmazdı :)

I amsterdam yazılarını görmeden olmazdı.. Biri Schipolde,biri Van Gogh Museum'a giderken :)
Yine uzuuuuun bir kuyruktan sonra Anna Frank'ın Evi..II.Dünya Savaşı'nda Anna Frank ve ailesinin 2 yıl boyunca başka bir aile birlikte Nazilerden saklandıkları ev.Savaşı anlattığı günlüğünün, kampta öldürülmesinden sonra, kitap olarak basılmasıyla tanınmış.Filmi de varmış ama ben izlemedim..

Çok uzun bir yazı oldu.Hepsini okudunuz mu bilemiyorum :) İnşallah bir daha gidebilirim Amsterdam'a.Bu defa Hollanda'yı gezmek için :)

26 Ağustos 2014

Tatil sonrası mimi :)

Merhaba arkadaşlar..Biraz tatil yapıp geldim :) Bu arada nerelerde olduğumu merak edip soran sormayan bütün arkadaşlara teşekkürler.Vakit buldukça yorumlara cevap yazdım.Tatilde neler yaptığımı ilerleyen günlerde anlatırım.Bugün sevgili http://burcuaydn04.blogspot.com.tr bloğunun sahibesi Burcu beni mimlemiş.E onları cevaplamak lazım di mi? :)

1.bu gece öleceğinizi bilseniz bazı insanlara bazı şeyleri söylememiş olmanın pişmanlığını hisseder misiniz ? peki, neden söylemediniz.

Öyle bir pişmanlığım yok.Aslında hayatta hiç birşeyden pişman olmamaya çalışıyorum :) 



2. günün birinde çocuğunuzun doğduğu hastanede bir yanlışlık yapıldığını ve çocukların karıştığını öğrenseniz, kendi çocuğunuzla sizin büyüttüğünüz çocuğu değiştirir misiniz? 

Değiştirmem.Çok zor bi durum,kendi çocuğumu bulup onu tanımaya çalışırım.İki çocuğum olmuş olur.Bir taşla iki kuş :)



3. hayalinizi süsleyen bir yerde bir hafta tam pansiyon, harika bir tatil için uçan bir kelebeği yakalayıp, ayaklarını ve kanatlarını koparır mıydınız ?

Çok canice bir soruuu :) Bilemedim şimdi,ne desem yalan olur :)



4. bir yemeğe davetlisiniz ve önünüze tanımadığınız bir yemek konuyor. tuhaf haline ve pek iştah açıcı görünmemesine rağmen tadına bakar mısınız ?

Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.Ne yapayım yerdim bende :(




5. sevdiğiniz biri için yalancı şahitlik yapar mıydınız ? örneğin bir yayaya çarptığında, direksiyonda dalga geçtiği halde, çok dikkatli kullandığını söyler miydiniz  ? (anne baba eş sevgili )

Yapmazdım..



6. yetişme tarzınızda değişiklik yapma imkanınız olsa, ne değiştirirdiniz ?

Ne biliyim,daha çok spor yapabilirdim mesela :)



7. eviniz ve içindeki eşyalarınız yanıyor. ailenizi, kendinizi ve köpeğinizi kurtardıktan sonra bir kez daha içeri girme şansınız var, ne kurtarırdınız ?

Bi tanecik kuşumuzu :) Ee çiçeklerde vaar :)



8. yarın sabah başka birinin kimliğinde uyanma olasılığınız olsa, bunu değerlendirir miydiniz? kimi seçerdiniz ?

İstemezdim kiii,ben kendimden memnunum.Daha iyi şartlarda ben olarak uyanacaksam o başkaa :)



Böyle güzel sorulara sıkıcı cevaplar oldu galiba...Sıkıcı bi insan olmaya mı başladım ne :) Bu sefer ben kimseyi mimlemiyeyim.İsteyenler bu mimi cevaplasın :)


5 Ağustos 2014

Nar Ekşili Kısır


Kısır sevmeyen var mıdır bilmiyorum ama benim çoook sevdiğim kesin :) Benim tarifim nar ekşili..

Malzemeler
2 su bardağı ince bulgur
1,5 yemek kaşığı biber salçası
1,5 yemek kaşığı domates salçası
10 sap taze soğan
1/2 demet maydonoz
1/2 adet limonun suyu
1/2 su bardağı zeytinyağı
4 yemek kaşığı nar ekşisi
1,5 su bardağı sıcak su
Tuz


Yapılışı
Bulgur ve salçaları kapaklı bir kaba koydum.Bir su bardağına limonu sıkıp tuzu koyduktan sonra üzerini kaynar su ile tamamladım.Hazırladığım bu suyu bulgur ve salçaların üzerine boşalttım.Geri kalan yarım bardak suyu da ilave edip buharı uçmadan hızlıca karıştırıp bulgur yumuşayıncaya kadar yaklaşık yarım saat beklettim.Daha sonra bulguru biraz karıştırdım.Sonra kalan malzemeleri de koyup karıştırdım.

İşte bu kadar.. Kısırımız hazır :)
Afiyet olsun

1 Ağustos 2014

Battaniye



Bu sıcakta ne battaniyesi demeyin :) Sıcak falan demeden ördüm de ördüm..Daha önce aldığım bu kadar yün ne olacak dediğim yünler battaniye oldu.


Daha yün var tabi.Ben bu popcorn flowerı çok sevdim.Kalanlarla örmeye başladım bile.Bakalım sıcak bana engel olabilecek mi? :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım:Sawako Kuronuma